tanıtım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tanıtım etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Temmuz 2015 Cumartesi

Empire'dan Haberler


Sezonun en çok konuşulan Amerikan dizilerinden Empire 23 Eylül'den itibaren 2. Sezon bölümleriyle Fox ekranlarında olacak.

Uzun süredir hem Taraji Henson'un kişisel instagram hesabından hem EmpireFox resmi hesabından setten görseller yayınlanıyordu. Eldeki içeriğe bakınca bu sezon hikayenin Cookie üzerine kurulacağını söylesek hata etmiş sayılmayız. Bu yorumu yapmamıza sebep olan en önemli etkense (1.SEZON SON BÖLÜMLE İLGİLİ SPOİLER İÇERİR) Ailenin babası ve devasa başaraya ulaşarak adeta müzik imparatorluğu kuran Lucious Lyon karakterinin hapiste olması.

taraji p henson (@tarajiphenson) tarafından paylaşılan bir fotoğraf ()


Henüz izlemeyenler içinse diziyi kısaca tanıtacak olursam... :)
Dizi, ALS hastası olması sebebiyle üç çocuğu arasında kızgın bir rekabeti tetikleyen Lucious Lyon karakterinin kurduğu “Empire Entertainment” isimli müzik şirketini odağa alıyor. Hikayenin merkezinde ise Lyon'ın hapisten yeni çıkmış olan eski eşi Cookie karakteri yer alıyor.
Cookie, şirketin kurulması için kendini feda etmiş ancak karşılığında büyük bir vefasızlık ve yok sayılmayla karşılaşmış olmasına rağmen tuttuğunu koparan bir kadın karakter olarak hikayenin akışını belirliyor. 

İzlemeyenler varsa elini çabuk tutup yetişsin derim. Sevenleri sabırsızlanmaya şimdiden başlayabilir! :)

26 Mart 2015 Perşembe

iZombie Hakkında...

ABD'nin en büyük çizgi roman şirketlerinden olan Dc Comics'in iZombie isimli çizgi romanın uyarlaması olan dizi zombilere meraklı dizi severlerin merakla beklediği bir yapımdı. Daha başlamadan ''The Walking Dead çakması mı geliyor?'' soruları başladı. Kimileri de baştan ''ergen dizisi'' hükmü verdi. Ben iki görüşe de katılmıyorum...
Haydi ilk önce beraber konusuna göz atalım.


17 Mart 2015'te The CW'de yayınlanmaya başlayan dizinin konusu için korku - polisiye diyebiliriz.
Sıradan bir tıp öğrencisi olan Liv katıldığı bir partide yaşanan bir saldırı sonucu zombiye dönüşür. Bu olaydan sonra kendisini nişanlısından, ailesinden ve tüm arkadaşlarından soyutlar. İnsanlığını koruyabilmesi için insan beyni yemelidir. Bunun için de en uygun yer olan adli tıpta çalışmaya başlar ama bir sorun vardır... Her yediği beyinle birlikte ölen insanın anıları zihninde canlanır. Bu durumu insanlığın yararına kullanmaya karar veren Liv, kim tarafından işlendiği bilinmeyen cinayetleri patronu ve bir polisle birlikte çözmeye başlar.

Görüldüğü gibi TWD'yle alakası olmayan dizinin ergen dizisi olup olmadığı da tartışılır. Ben diziyi daha çok ''Forever'' dizisine benzettim. (Bilmeyenler için Forever'da da kaşımızda ölümsüzlüğünden kurtulmaya çalışan ve aynı zamanda cinayetlerin çözülmesine yardım eden 200 yaşında bir adli tıp uzmanı vardır.) Açıkçası pilot bölümünü izlerken sıkılmadım ama özellikle zaman ayırıp izler miyim bilemiyorum. Bir sonraki bölümünün hiç bir zaman merakla bekleneceğini sanmıyorum. Tam yaz dizisi tadında bir dizi. Yani boş zamanınız çoksa ve dinlenmeye ihtiyacınız varsa zihninizi çok yormayacak eğlenceli bir şeyler arıyorsanız iZombie'yi tercih edebilirsiniz... 

Tanıtımı izlemeyi unutmayın :)

18 Şubat 2015 Çarşamba

Henüz Başlamadan Scream Queens


Nip/Tuck, Glee ve American Horror Story gibi yapımların yaratıcısı Ryan Murphy, uzun süredir birlikte çalıştığı Brad Falchuk ve Ian Brennan ile yeni bir projeye daha imza atıyor. 

"Scream Queens" her sezonu farklı konulardan ve karakterlerden oluşacak. FOX'ta yayınlanacak dizinin türü korku - komedi olarak tanımlanabilir. American Horror Story’de de olduğu gibi her sezon farklı hikaye ve karakterleri göreceğimiz dizinin ilk sezonunda bir üniversite kampüsünde gerçekleşen seri cinayetler konu alınacak. 15 bölümden oluşacak dizinin ilk sezonu sonbaharda yayınlanmaya başlayacak.

Dizinin ilk sezonunda yer alacak oyuncuların bir kısmı ise yine Murphy’nin diğer yapımlarından hatırlayacağımız isimler... Dizinin başrollerinde Jamie Lee Curtis (Halloween) ve Emma Roberts (American Horror Story) yer alacak. Lea Michele (Glee), Joe Manganiello (True Blood), Abigail Breslin (Little Miss Sunshine), Keke Palmer, Billie Lourd, Skyler Samuels projede yer alacak oyuncular arasında. Nick Jonas (Kingdom), Ariana Grande (Sam ve Cat) ise diziye konuk oyuncu olarak katılacak.

Kısaca dizi bomba gibi geliyor. Ben şimdiden heyecanlanmaya başladım! 
Bu da dizinin 13. Cumada yayınlanan ilk tanıtımı... :)

7 Ocak 2015 Çarşamba

Haftanın Önerisi: The 100

The 100 çok uzun zamandır izleme listemdeydi ama bir türlü fırsat bulup izleyemiyordum. Dizilerimin kış tatiline girmesini ve kötü havaları fırsat bilip çıkmış tüm bölümleri bir solukta izledim! Bitirir bitirmez de bu öneri yazısını yazmaya karar verdim...


Dizinin ilk sezonu The CW'de 19 Mart 2014'te, ikinci sezonu ise 22 Ekim 2014'te başladı. Bir kıyamet sonrası draması olan The 100, Kass Morgan’ın aynı adlı kitabından uyarlanıyor. Oldukça zengin olan oyuncu kadrosunda Chuck, The Vampire Diaries, Gossip Girl, The Secret Circle gibi dizilerden tanıdığımız bazı isimleri de görmek mümkün.

Yıkıcı bir nükleer savaşın yeryüzünde hemen hemen tüm yaşamı silmesinden sonra hayatta kalan 12 farklı ulustan, toplam 400 kişi dünyayı terk etmiştir. Yıllar içinde uzayda kaldıkları bu yerde nüfus artmış ve 3 nesil yetişmiştir. 
Zamanla farklı ulusların birleştiği Ark’ta kaynakların sınırlı olması sebebiyle işlenen bir suç ne olduğuna bakılmaksızın ölümle cezalandırır. (18 yaşından küçük olanların idam edilmesi için 18 yaşını doldurması beklenir.) 
Ark'ın yaşam destek sistemlerinde düzeltilemez bir arıza tespit edildikten sonra zaten kıt olan kaynaklar hızla tükenmeye başlar. Bu sebeple yüz genç/çocuk mahkum "harcanabilir" ilan edilir ve Dünya'nın yine yaşanabilir olup olmadığını belirlemek için bir son dakika girişimiyle bileklerine yaşam belirtilerini Ark'a ileten bir bileklik takılarak yüzeye gönderilir. İşte buradan sonra ciddi bir hayatta kalma mücadelesi başlar...


Başta biraz Lost'u anımsatan ama kendi hikayesini çok iyi bir şekilde kurgulamış bu diziyi ben çok sevdim. Şans vermeyi düşünen herkese şimdiden iyi seyirler! :)

27 Aralık 2014 Cumartesi

Haftanın Önerisi: Black Mirror

Black Mirror'ın ilk sezonu İngiliz Channel 4 kanalında 4 Aralık 2011'de, ikinci sezonu 11 aralık 2013'te üçüncü sezonu ise 16 Aralık 2014'te başladı. Her sezon üç adet birbirinden bağımsız bölümler olarak yayınlanan dizi aslında her bölüm hayatımızı kolaylaştırması beklenen teknoloji ve sosyal medyanın bizi nasıl avucunun içine aldığını ve yaşantımızı nasıl alt üst ettiği/edebileceği konusunu işliyor.


Şimdi özel olarak bölümlerin konularına bakalım :)

1. Sezon 1. Bölüm - The National Anthem (Milli Marş)

Sosyal medyanın gücünün vurgulandığı bu bölümde İngiltere Kraliyet ailesinden Prenses Susannah'nın kaçırılmasıyla birlikte İngiltere başbakanına bir şantaj videosu gelir. Başbakan Michael Callow bu video sonrasında kariyeri ve kendine olan saygısı arasında bir karar vermek zorunda kalır...


1. Sezon 2. Bölüm - Fifteen Million Merits (15 Milyon Meziyet)

Yakın bir gelecekte dünyada doğal kaynaklar tükenmek üzeredir ve enerji üretimi için insanlar pedal çevirmek zorundadırlar. İnsan gücüyle üretilen bu enerji bir tribünde toplanarak dağıtılmaktadır. Pedal çevirip puan kazanan insanların tek çıkışının yetenek yarışmaları olduğu bir dünyada o çıkışı yakalayan insanların şaşırtıcı değişimine tanık oluyoruz....


1. Sezon 3. Bölüm - The Entire History of You (Senin Tüm Tarihin)

Hayatının her anını ameliyatla kulaklarının arkasına taktırdırdıkları ''grain'' adı verilen minik çipler sayesinde kaydedip sonra izleyebilen insanların ikili ilişkilerinde yaşadığı sorunlar gözler önüne seriliyor...


2. Sezon 1. Bölüm - Be Right Back (Hemen Geliyorum)

İnsanların kaybettiği yakınlarının mesaj, mail, video gibi tüm kayıtlarının yüklendiği robotların hayatlarındaki boşluğu ne kadar doldurabileceğini görüyoruz...


2. Sezon 2. Bölüm-White Bear (Beyaz Ayı)

Bir suçlunun cezalandırılabilmesi için ne kadar ileri gidilebileceği ve kullanılan yöntemlerde teknolojinin payını anlatıyor...


2. Sezon 3. Bölüm - The Waldo Moment

Jamie Salter, espirili bir o kadar da ağzı bozuk bir çizgi karakter olan Waldo'ya kumanda kolları ve sesiyle hayat verir. Kısa sürede popüler olup tüm insanların kalbini kazanan Waldo seçimlerde kanlı canlı bir başkanın karşısına halkın büyük desteğini alan başkan adayı olarak çıkar...


Noel Özel Bölüm - White Christmas (Beyaz Noel)

Üç hikayeden oluşan ve sonunda üç hikayenin de birbirine bağlandığı bu bölüm geneli itibariyle ''Facebook ve Twitter’daki gibi engelleme seçeneği gerçek hayatta da olsaydı neler olabilirdi?'' sorusuna cevap vermeye çalışıyor.


Her bölümüyle insanı düşündürmeye zorlayan Emmy ödüllü Black Mirror'da herkesin kendinden bir şeyler bulabileceğine eminim. 
İstediğiniz bölümden başlayabilirsiniz. :)) İyi seyirler!

19 Aralık 2014 Cuma

Haftanın Önerisi: The Following

Malum bu ara tatilde olan dizilerimiz yüzünden sıkıntıdayız. Bu yüzden geçen hafta olduğu hazırda iki sezonu olan bir dizi seçtim... :)


Dizinin ilk sezonu Fox'ta 23 Ocak 2013'te, ikinci sezonu ise 19 ocak 2014'te başladı. Şu an sezon arasında olan dizinin üçüncü sezonu 2 Mart 2015'te başlayacak.

Bir üniversitede edebiyat profesörü olan Joe Carroll 14 genç kızı öldürmüş bir seri katildir. Ryan Hardy ise yoğun çalışmaları sonunda bu katili yakalayıp hapse göndermeyi başarmış daha sonra da görevinden ayrılmış eski bir FBI ajanıdır.
Uzun yıllar hapishanede yatan Joe Carroll, bir yolunu bularak hapishaneden kaçar. Joe’nun hapisten kaçışıyla pek çok kişi büyük tedirginlik yaşar ve olay medyada büyük yankı uyandırır. 
FBI, Joe Carrol’u yakından tanıyan ve onu tutuklamayı başaran Ryan Hardy’den yardım ister. Ryan’ın görevi kabul etmesinin ardından Joe'nun hapisteyken bir yolunu bulup interneti kullanarak adeta kendisine tapan bir seri katiller ordusu kurduğu gerçeği ortaya çıkar. Artık kimin hangi taraftan olduğu belli değildir...
Joe Carroll hayranı olduğu Edgar Allan Poe'dan göndermeler yapılarak işlenen cinayetlerin tadını çıkarırken, Ryan da tüm hayatını Joe'yu tekrar yakalamaya adar...

The Following'de her bölüm en az iki kere ''yok artık'' diyeceğinizin garantisini şimdiden verebilirim. Hele bir de Edgar Allan Poe seviyorsanız ilk sezona bayılacaksınız!!



12 Aralık 2014 Cuma

Henüz Başlamadan Wayward Pines

Size 2015 bahar aylarında başlayacak olan Wayward Pines'tan bahsetmek istiyorum... 

Fox'ta geçen sezon yayınlanması beklenen fakat bu sezona sarkan dizi Blake Crouch’ın Pines adlı romanının bir uyarlaması... Başrolde ise Oscar adaylığı bulunan Matt Dillon var.


Gizli servis ajanı Ethan Burke, iki kayıp meslektaşını aramak için sıradan bir Amerikan kasabası olan Wayward Pines'a gider... Ancak çok geçmeden bu kasabanın hiç de sıradan olmadığını anlar. Yaşadığı bir takım olaylar sonucunda bu acayip kasabada tıkılı kalır. Hiç kimsenin Ethan'a yardım etmediği bu kasabada hiç bir iletişim aracı da düzgün çalışmaz. Sorulara bulunan her yanıt ise yeni sorulara yol açar... Dış dünyada ise Ethan da diğer meslektaşları gibi bir kayıp vakasına dönüşür.

Bir de tanıtımı görelim:



Ben konusu ve tanıtımıyla ilgi çekici gördüğüm bu diziye bir şans vermeyi düşünüyorum. Peki ya siz? :))

10 Aralık 2014 Çarşamba

Haftanın Önerisi: Orphan Black

Bu haftanın önerisi diğerlerinden biraz farklı... Orphan Black iki sezon oynamış ve üçüncü sezon onayını almış bir dizi. Yine de çok bilinmediğini ve hakkının tam anlamıyla verilmediğini düşünüyorum.


Kısacası duyduk duymadık demeyin diyorum! :)

Dizinin ilk sezonu BBC America kanalında 30 Mart 2013'te , ikinci sezonu 19 Nisan 2014'te başladı. Şu an sezon arasında olan dizinin üçüncü sezonu 2015 baharında başlayacak. 

Sarah Manning kötü koşullara adapte olmayı başaran bir yetimdir. Metro istasyonunda bir kadının intiharına tanık olduktan sonra ölen kişinin kendine çok benzediğini fark eder. Zor durumda olduğu için zengin olan bu kadının yerine geçerek birikimlerini kullanınca sorunlarının çözüleceğini düşünür. Ancak kendini çok daha büyük bir sorunun içinde bulur. Ölü kadın ve kendisi birer klondur. Sarah cevaplar aradıkça kendisi gibi bir çok insanın olduğu öğrenir. Bu kişiler aile fertlerinden şüphelenmeyen ve tamamen farklı koşullarda yetmiş fakat genetik olarak bire bir aynı insanlardır. Kendilerini kimin ve ne amaçla yarattığını bilmezken bir de neden bir suikastçi tarafından tek tek öldürüldüklerini de bulmak zorundadırlar.
Dizide bir yandan da insan klonlamanın etik ve ahlaki sorunlarını ve meydana getirdiği kişisel kimlik bunalımlarını da görmek mümkün.

Gördüğünüz gibi konu oldukça ilgi çekici. Ancaaak belki konudan bile daha çok ilgi çeken bir şey var! O da dizinin baş rol oyuncusu Tatiana Maslany'nin mükemmel performansı... Tahmin edebileceğiniz gibi bütün klonları kendisi oynuyor. Valla ben ona süper kadın diyorum. :) 

Şimdiden klon klübüne hoşgeldiniz!!! :))

Bahara daha çok var haydi üçüncü sezonda bana yetişin!

24 Kasım 2014 Pazartesi

Haftanın Önerisi: How To Get Away With Murder

Size güzel bir haberim var! Artık her hafta sevdiğim bir diziyi sizlere tanıtacağım. Sizin de ilginizi çekenler olacağına eminim. :)

Gelelim haftanın şanslı dizisi How To Get Away With Murder'a!



ABC'de perşembe geceleri yayınlanan bu dizi daha ilk bölümden insanı kendine çekmeyi başarıyor! (Şu ana kadar 9 bölüm yayınlandı ve kısa bir kış arasına girdi.) Gizem, rekabet, entrika ne ararsanız bu dizide diyebilirim. 


Dizide bir grup hırslı hukuk öğrencisi, ''Ceza Kanunu 101'' Prof. Annalise Keating'in tabiriyle ''Cinayetten Paçayı Nasıl Sıyırırım'' adlı derste hocalarına kendilerini beğendirebilmek için birbirleriyle yarışırken hem kendi hayatlarını değiştirecek hem de tüm üniversiteyi karıştıracak bir cinayet davasına karışır.


Dizinin başından itibaren işlenen bir cinayet olduğunu biliyoruz. Bölümlerin büyük kısmı cinayet öncesinde yaşanan olaylar üzerine kurulu... Her bölümde cinayetin sebebinin ardındaki sır perdesi geri dönüşlerle aydınlatıldığı gibi cinayet gününden çeşitli parçalar vererek merakımızı diri tutmayı başarıyor.

''Tüm bunlar nasıl oluyor?'' diyorsanız valla ben de bilmiyorum. :) Dizi komplike olaylar ve diyaloglar üzerine kurulu. Ne neden oldu anlamak için pür dikkat izlemek gerekiyor. Hatta bazen insana anlamayıp bir iki dakikasını geri sarıp tekrar izleme ihtiyacı hissettiriyor.

Spoilere girmek istemiyorum. Onun için bir de tanıtım videosunu izleyin kararınızı öyle verin. Umarım beğenirsiniz... :)



27 Eylül 2014 Cumartesi

Yaz Dizisi Deyip Geçme!



Hepimiz favori dizilerimizin sezon finalleriyle bir boşluğa düşmedik mi? Yeni sezon başladı başlayacak ama yaz dizilerinden bazıları beni vakit öldürmekten öteye taşıdı. Lafı fazla uzatmadan o dizilerden bahsederek önerilerde bulunmak istiyorum :)
  
1.) The Leftovers
Bu yaz beni heyecanlandırmayı başaran ilk dizi The Leftovers oldu. Lost ve Fringe'den tanıdığımız Damon Lindelof diziyi televizyona taşıyan isimlerden biri. Eğer zamanında bir Lost fanıysanız HBO'nun bu yapımını izlemeden geçmemelisiniz!

Dizi insanların bir anda yok olduğu küçük bir kasabayı konu alıyor. hikaye kasabanın yerel polis şefi olan Kevin Garvey'nin düzeni sağlama çabası ve ailesi üzerinde yoğunlaşıyor diyebiliriz.
Garvey'nin eşi Guilty Remnant insanların bir anda kayboluşu ardından garip bir tarikatın üyesi olurken, oğlu ise kendini peygamber ilan eden Holy Wayne adında birinin peşinden gider, kızı ise Kevin'le yaşamaktadır ancak bu olaylar onu da değiştirmiştir...

Dram, gizem ne ararsanız bu dizide! Tek yakınacağınız şey ise dizinin ağır ilerlemesi olabilir. Ama bana soracak olursanız o da dizinin güzelliklerinden biri. :)
Bu arada dizinin birinci sezonu bitti bile. İkinci sezon onayını aldığını da şimdiden söyleyelim...

Tanıtım videosu:




2.) The Strain:

Strain'in vampir dizisi olduğunu duyunca açıkçası hiç izleyesim gelmedi. Vampir dizisi sevmediğimden değil tam tersi çakma vampir dizisi izlemekten sıkıldığımdan... Ama Strain bildiğimiz vampir dizilerinden kesinlikle değil. İzledikten sonra bağımlısı oldum!! Önyargılarınız varsa kurtulun ve hemen başlayın derim. Dizi şimdiden ikinci sezon onayını almış durumda :)

FX'de yayınlanmaya başlayan The Strain bahsettiğim gibi bir vampir dizisi ama diğerlerinden oldukça farklı. New York’a gizemli bir şekilde iniş yapan uçağın yolcularının öldüğünün anlaşılması üzerine Hastalık Kontrol Merkezi yetkilisi Dr. Ephraim Goodweather, yaşanan bu tuhaf olayın sebeplerini araştırmaya başlar. Uçakta bulunan dört yolcunun hala yaşadığının fark edilmesiyle yaşanan sevinç de aslında çok uzun sürmeyecektir... 

Tanıtım videosu:





3.) Legends

FBI ile aranız nasıl? Benim gibi samimi ilişkiler içindeyseniz bu dizi sizin için mükemmel seçim. TNT'de yayınlanan Legends ile bir yandan heyecanlı maceralar yaşarken diğer yandan başka gizemler içinde kaybolup gideceksiniz. Sean Bean'in mükemmel ötesi oyunculuğundan bahsetmiyorum bile!

FBI'da çeşitli gizli görevlerde yer alan Martin Odum, her operasyon için kendini bambaşka kişiliklere sokabilen çok iyi bir ajandır. Ancak günün birinde gizemli bir yabancı ona kendisinin aslında kim olduğunun farkında olmadığını ve kimseye güvenmemesi gerektiğini söyleyince Martin gerçek kimliğinin peşine düşer.

Tanıtım videosu:


     


     
Bu yaz neredeyse tüm dizilere göz atma şansım oldu. Onlarca yeni dizinin içinde bu üç dizi bana sezon dizilerimi aratmadı... İçinden en az biri mutlaka size de hitap edecektir! :)